Evet farkındayım gerçekten
iddialı bir liste oldu bu. En iyileri koyarken gerçektende zorlandığımı söylemek zorundayım.Gerçektende acayip şekilde çok ve kaliteli suç filmi varmış.Bazı filmleri diğer listelerimde kullandığım içn elemek zorunda kaldım.Kişisel
listemdir.Sıralama karışıktır.
İyi seyirler...
Pulp Fiction [Ucuz Roman]
Bir Quentin Tarantino filmi... Sıradışı yönetmenden
etkileyici bir film. Ayrıca filmin senaristliğini de gayet başarılı bir şekilde
üstlenmiş. Yani tam anlamıyla bir Quentin Tarantino başyapıtıyla karşı
karşıyayız.
Suç dünyasının değişik karekterlerinin toplandığı bir film. Bazıları liderdir, bazıları
işleri yürütenlerdir, bazıları dolandırıcıdır ve bazıları da kesinlikle bu
dünya da talihsizdir kesinlikle tutunamaz. İşte bu
karakterlerin yansıtıldığı eğlenceli bir film. Filmi izlerken şunu
söyleyebilirim kesinlikle eğlendim. Hafif komedi unsurunun olması da güzeldi.
Usta oyuncuların bir araya geldiği eski bir başyapıt. John Travolta ve Samuel
L. Jackson harikaydı Bu filmi izlemeyenlere
kesinlikle tavsiye ederim.
12 Angry Man [12 Kızgın Adam]
Sadece
Küçücük Bir Oda ve 12 Adam İle İlk Filminizi Çekebilir Misiniz?Film başlar
başlamaz, klastrofobik bir deneyim yaşayacağımın ipuçlarını almaya başladım;
"Hayır lütfen bütün film bu ufacık salonda geçmesin, geçemez, mümkün değil
dedim" ama mümkün olduğunu gördüm.Bir masa etrafında toplanmış 12 adamın öyküsünü tekrara girmeden nasıl
anlatırsınız?
Ama Sidney Lumet bu büyük yükün altından başarıyla kalkmış.
Kesinlikle bir an olsun filmden kopmuyorsunuz. Siz de orda o adamlarla birlikte
önünüzde duran zor kararı vermek için bir iç hesaplaşmaya giriyorsunuz.Filmin tek acemiliği bence, Jüri üyeleri karar vermek için çekilirken
yargılanan çocuğa zoom yapılmasıydı. Çocuğun yaşacağına mı yoksa öleceğine mi
karar vercek Jüri üyelerinin arkasında mahzun bakışı, yönetmenin kimin yanında
olduğunu bariz şekilde ifşa ediyordu. Yani çocuğun masumluğu baştan örtük bir
biçimde ilan ediliyordu.
Çocuğun karakteri hakkında hiçbir ipucu verilmeseydi, hatta masum değil de
suçlu olabileceği ima edilseydi, Jüri salonundaki hesaplaşmalar çok daha
gerilimli olurdu.
1972 yapımı bir başyapıttır efendim.Üç saat boyunca oyunculuk,yeraltı dünyası,ilişkiler hakkında ders veren filmdir.Sonrasında çekilen mafya filmlerine kaynaklık etmiştir.Marlon Brando başta olmak üzere diğer bütün oyunculuk döktürmüşlerdir film boyunca.The Godfather film müziğiyle de ayrı bir yerdedir.
Arşive konulası,dosta düşmana tavsiye edilesidir.
Jean Reno başlı başına yetiyor aslında bir filmi güzelleştirmek için. Bir
de böyle bir senaryo,üstüne Gary Oldman gibi bir kalite ve küçücük olmasına
rağmen yeteneğinden hiçbir şey eksik olmaya Natalie Portman eklenince insan
anlamıyor o filmin nasıl bittiğini. Yıllardır replikleri her yerde dönüp
duruyor zaten, o yüzden ne kadar anlamlı olduklarından bahsetmiyorum bile.Ama
sadece replik değil bu işi bitiren,mimikler,bakışlar vs. her şeyden bolca
mevcut.Benim için 10/10 'u hak eden bir film.
Jean
Reno, zaten "Usta" lakabını en iyi şekilde taşıyan bir aktör. Gary Oldman kadar harika bir psikopat görmedim.Çok güzeldi, özellikle sonu.''Sanırım burada rahat edeceğiz Leon.''
Bu film sinema
tarihinde zekice kurgulanmış senaryonun en iyi örneklerinden biridir.Gerçek bir
başyapıt.Kevin Spacey inin filminde konusunu anlatan şu sözü ise hafızalara
kazınmıştır."The greatest trick the devil ever pulled, was convincing the
world it didn't exist."
Jack Nicholson
ve Martin Scorsese gibi iki ustanın yaptığı işe laf yoktur.di caprio altta kalmamıştır.scorsese
nin the aviator hayal kırıklığından sonra bizi 70 lerde çektiği filmlere almış
götürmüş.gerçekten bir şaheser.oscar bayağı bir geç kaldı scorsese için.
Bir Zamanlar
Amerika”, Sergio Leone’nin son ve en önemli filmidir. Robert de Niro ve James
Woods’un olağanüstü oyunları ve Leone’nin vazgeçilmez bestecisi Ennio
Moriceno’nun unutulmaz müziğiyle, Amerika’nın belirli bir dönemine projektör
tutan bu film, ne yazık ki çeşitli sebepler yüzünden hak ettiği övgüyü ve ödülü
alamamıştır. Erkekler arasındaki arkadaşlığı ve suçlular alemindeki iktidar
kavgalarını anlatan destansı bir gangster filmi.Unutulmaz sekans: Kız
arkadaşına pasta alan çocuğun, kapının açılması beklerken dayanamayıp pastayı
yediği sahne ve Dominik’in öldürüldüğü sahne.
Bir polisiye
film nasıl yapılmalıdırın dersi veren bir filmdir. Bir cinayetin olay mahalinde
saklı birlerde diğer cinayetin ipucunun bulunması fikri, Kevın Spacey'nin hayat
verdeiği John Do karakteri ve özellikle Morgan Freeman'ın muhteşem oyunculuğu
ve Brad Pitt'inde onlara ayak uydurması sonuçunda sinema tarihinin en iyi
polisiye filmini ortaya çıkarmış. David Fincher'a bu filmden dolayı
teşekkürler.
Gangster
filmlerinin donuk atmosferini fazlasıyla hissedeceğiniz baba-oğul ilişkisi
odaklı bir roman uyarlaması. Bu tip
adamlar fazlasıyla donuk kişiliklerdir. Donuk oldukları için mi kolayca insan
öldürebiliyorlar, yoksa yakınlarını kaybettikleri için mi donuk kişiliklere
sahip olduğu da bir tartışma konusu. Haliyle baba-oğul ilişkisinde sözcükler
çok fazla yer almıyor. Yer aldıklarında ise sözcükler,bünyesindeki küçültme ekine inat büyüklenme edasındaydılar.
Cümlelerdeki az ve özlüğü hikâyede de görebiliyoruz, ne eksik ne fazla bir
anlatım biçimi denenmiş. Türünün iyi örnekleri arasına girmeyi başarmış bir yapım.
Filme yavaş
giren normal gizem suç filmi bekliyoruz.Filmin ortalarına geldiğimizde filmin
dozajı iyice arttırılmış olarak buluyoruz ve bağlanıyoruz.Mükemmel kurgu ve
güzel bir son. Sahneler arası bağlantılar ve etkileyici replikler filme çok
güzel serpiştirilmiş.Diyaloglar açısındanda gayet başarılı.Kadroya bakın üç
efsane,lucy liu mükemmel kendisini gösterdi.Kill bill filmindeki rolünden çok
daha iyi bir performans sergiledi.Ve bizim Slevin Soğukkanlı ve bir o kadarda
esprili rol çıkarmış çok güzel oynamış.Türünün en iyi örneklerinden diyebiliriz
Tavsiye ederim.
Senaryonun,kurgunun
ve oyuncuların bir bütün olarak mükemmelleştirdiği,mesajını gerçekçi bir
şekilde vermeyi başarabilen çok iyi bir film..
Filmin ismine aldanıp da filmden
hareket ya da şiddet bekleyenlere katılmıyorum. Filmi en güzel ifade eden iki
sahne var. Filmin başında karı kocanın sevişme sahnesi ile filmin sonlarına
doğru aynı karı kocanın sevişmesindeki
nüans farkı her şeyi özetliyor. Hayatlarına giren şiddetin aralarındaki
ilişkiyi bile nasıl kabalaştırdığını çok iyi anlatıyor. William Hurt ise kısa
ama etkili performansı ile büyülüyor.
Lord of War [Savaş
Tanrısı]
Savaşlardan kâr çıkaran bir silah tüccarını anlatan film,
aslında savaşın zarardan başka hiçbir şey getirmediğini çok güzel vurguluyor.
Oscar’lara aday bile olmayan film, bence hakettiği değeri bulmamış. Nicolas Cage’in ve Jared Leto’nun
harika oyunculukları ve filmin sürekleyici kurgusu Olan bir film.
İyi ki sinema var! dedirten bir film. Daha açılış
sahnesinde kendini belli eden, sinema duygusu tavan yapan ve sonraki
dakikalarda karizmasından da sinematografisinin gücünden de temposundan da
birşey kaybetmeyen; tam tersine her geçen dakika üstüne koyan bir şaheser.
Üstelik Joker gibi sinema tarihinin en başarılı kötü adam kompozisyonunu da
bünyesinde barındıran bir filme nasıl bir eleştiri getirilebilir, bilmiyorum.
Sinemada seyredemediğim için binpişman olduğum filmlerden biri.
Tabikide bana göre son 10 yılın en iyi yönetmenin Chiristopher Jonathan James Nolan ın imzası
var bu filmde.
The Girl with the Dragon Tattoo [Ejderha Dövmeli Kız]
Al Pacino'nun neden Al Pacino olduğunun
ispatı olan filmdir.Komunizmden,bir insanın iyiden kötüye geçişi,sıfırdan en
tepeye çıkması,tekrar sıfıra dönmesidir.Yalnızlaşmanın,bir insanın elleriyle
nasıl yalnızlaşacağının hikayesidir.
Arşive konulası,dosta düşmana tavsiye
edilesidir.
Law Abiding Citizen [Adalet Peşinde]
Ailesine yapılan infazdan sonra adalet sisteminin
boşluklarından yararlanıp gereken cezaları almayan suçluları ve buna sebep olan
savcısından tut belediye başkanına kadar tüm herkesten kendi yöntemleriyle
intikam almaya çalışan,bunun sonundada bir caniye dönüşen Clyde.Filmin
senaryosu ve kurgusu çok başarılıydı.Bazı zamanlarda nasıl olur diye çok
şaşırdığım asla aklımdan geçirmediğim sahneler oldu.Gerard Butler'in
performansı yine en üst seviyedeydi.Çok beğendiğim filmlerden biri oldu.
Herşeyi Oscar'a bağlayan, tüm filmlerin Oscar'a yönelik
yapıldığını zanneden zırvalamaların aksine, bu film size sokak ve polis
çeteleşmesinin tüm gerçeklerini gösterecek. Ruh hastası kötü polisin yarattığı psikopatça ortamdan
sıyrılıp çıkan, bir nevi ölümün eşiğinde eğitim gören bir iyi polisin hikayesi
aslında bu. Her ne kadar başrol Denzel Washington olarak gözükse de. Özellikle
son sekanslara dikkat. Müthiş bir gerilim ve sürükleyicilik dahil oluyor.
Ve şunu da hatırlatalım, her bir filmi izledikten
sonra başka bir filmle eşleştirip orgazm olan gerzeklere aldanmayın. Sadece
oturun ve izleyin.
Rezervoir Dogs [Rezervuar Köpekleri]
Muhteşem
oyunculuk-muhteşem yönetmenlik-muhteşem senaryo ,imza Quentin Tarantino
Catch Me if You Can [Sıkıysa
Yakala]
FBI ajanları iz sürerek olağanüstü
yetenekleri olan genç bir dolandırıcıyı yakalamaya çalışır. Pilot, doktor,
savcı vekili kimliklerine bürünerek, 26 ülkede dolandırıcılığa karışan zor bir
lokma vardır karşılarında.
Leo ve Tom'u aynı filmde izlemek güzeldi. Leo
kariyerinin en sağlam ve rahat performanslarından birisini sergilemiş. Bu da
bazı açılardan Frank'le ortak noktalarının olmasından dolayı.
American Gangster
[Amerikan Gansteri]
Siyah bir Amerikalı, 1970'lerde kendi
mahallesinde "salyangoz" satmaya kalkışırsa ne olur? Ridley Scott'un bu suç-polisiye
filmi, sizi mafya-uyuşturucu dünyasına götürecek ve sokaklarda dönen dolapların
daha önce fazla tanık olmadığınız detaylarıyla tanıştıracak.
Şu var ki bu filmi
Marin Scorsese çekseydi ortaya çok dehşet birşey çıkabilirdi. Ama Scott yapınca
ortalama bir film oluyor. İzledikten sonra hemen unutmuştum.
Heat [Büyük Hesaplaşma]
Heat
gerçektende "hit" bi film.Michael Mann'in belkide en iyi & en çok
özdeşleşmiş filmidir bana sorarsanız.Val Kilmer hayatının performansını bu
filme adamış bi actordür.Al Pacino,Robert De Niro & Jon Voight'ide unutamam
tabi ki.
City of God [Tanrıkent]
Mükemmel
bir film Cidade de Deus(city of god). Gençlerin ve çocukların kendi kendilerine
kurmuş oldukları suç, cinayet ve uyuşturucu imparatorluğu. Elinde silah olanın
kral olduğu bir kent Tanrıkent.
Snatch [Kapışma]
Eğlenceli,
komik, değişik bir film. Guy Ritchie'nin çıkış yaptığı Tarantinesk bir film.
Kurgusu oldukça iyi. Brad Pitt kariyerinin en önemli performanslarından
birisine imza atmış. Çingene rolünde döktürmüş. hem çok zevkli bir yapım hem de
zekice yazılmış bir senaryoya sahip. finalineyse hayran kaldım.
O
kadar karakter ve olayı tek noktada birleştirmek gerçektende zor iş, ancak Guy
Ritchie çok başarılı bir şekilde bunu yapmış.